Ukrayna’nın Türkiye’nin uluslararası geleceği üzerindeki etkisi

Türkiye, Rusya-Batı ilişkilerinin çatışma değil rekabet çerçevesinde tartışıldığı bir döneme ait bir strateji olan Rusya ile Batı arasındaki eski jeopolitik dengeleme politikasının da sınırlarına büyük ölçüde ulaştı. Ukrayna işgali, özellikle uzarsa, özellikle Türkiye’nin NATO üyesi olması nedeniyle seçim yapmayı zorunlu kılıyor.

Gri alanlar sona erdi ve Almanya’nın Nordstream II’yi iptal etmesi yeni dönemin mükemmel bir örneği. Türkiye’nin stratejik dengeleme girişimleri şimdi Ankara için potansiyel olarak oldukça maliyetli olacaktır ve bu işgal, Türkiye’nin herhangi bir yeni Avrupa güvenlik mimarisindeki yeri hakkında daha fazla netlik gerekliliğini göstermektedir.

Putin’in işgali, öngörülebilir gelecekte Rusya’nın Avrupa güvenlik düzeninde bir düşmandan çok bir ortak olma ihtimalini ortadan kaldırdı. Şimdi, tartışmanın Rusya’yı bir düşman ve böyle bir düzene tehdit olarak öne çıkardığı neredeyse kesin ve daha geniş güvenlik doktrini, sistemik bir düşman olarak Çin’den ve jeopolitik bir düşman olarak Rusya’dan gelen ikiz tehditlerle yüzleşme perspektifinden işliyor.

Bu, bu mimaride AB üyesi olmayan NATO üyesi Türkiye’nin – ve ayrıca Birleşik Krallık’ın da – rolünü tanımlamayı daha da acil hale getiriyor, çünkü bu sadece Türkiye’nin Avrupa güvenlik düzenindeki yeri ile ilgili değil, aynı zamanda uluslararası güvenliğinin geleceği ile ilgili.

Leave a comment