Leonardo’nun Birleşik Krallık Helikopterleri birimi DSEI 2023’te modelini tanıttı ve RWUAS Teknoloji Gösterim Programının (TDP) Yetenek Konsept Gösterimi (CCD) Aşama 3 kapsamında Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı (MoD) ile işbirliği içinde geliştirilmekte olan Proteus Döner Kanatlı İnsansız Uçak Sistemi (RWUAS) tasarımının ayrıntılarını sundu. Dört yıllık 71 milyon € (60 milyon £) değerindeki ikinci sözleşme, Savunma Ekipmanları ve Destek (DE&S) Gelecek Yetenek Grubu (FCG) tarafından Temmuz 2022’de Leonardo’ya verildi.

Proteus Projesi olarak bilinen 2-3 tonluk RWUAS teknoloji göstericisinin, Kraliyet Donanması için gelecekte orta ölçekli bir dikey kalkış ve iniş (VTOL) geliştirilmesi için kanıt sağlaması amaçlanmaktadır. Savunma İnovasyonu aracılığıyla finanse edilen bu program, Kraliyet Donanması Geleceğin Deniz Havacılık Gücü (FMAF) vizyonunun ilk etapta Denizaltı Karşıtı Savaş desteği için kilit bir unsuru olan Proteus’un uçuşunu içerecektir; çünkü VTOL UAS, yalnızca ASW değil, aynı zamanda istihbarat, gözetleme ve keşif (ISR), havadan erken uyarı (AEW) ve kargo taşımacılığının sağlanmasında mevcut mürettebatlı döner kanatlı sistemleri tamamlamayı amaçlamaktadır. Proteus spiral gelişiminin bir parçası olarak, Faz 3 ASW’ye odaklanırken, takip eden Faz 4 ISR, lojistik destek ve silahlanma ile ilgili olacaktır. Birleşik Krallık Kraliyet Donanması tarafından Mayıs 2023’te Deniz Liderleri konferans ve sergisi kombine deniz etkinliği sırasında yapılan önceki sunuma göre, Proteus platformu, hem döner kanatlı Proteus hem de sabit kanatlı Vixen’in FMAF deniz UAS mimarisinde ortak olacak faydalı yük de dahil olmak üzere özünde modülerliğe sahip olacaktır.

“Bu hafta DSEI’de sergilenen model RWUAS programını ve Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı ile işbirliği içinde gerçekleştirdiğimiz son gelişmeleri temsil ediyor. Leonardo, DE&S ile yakın işbirliği içinde, geçen yıl Temmuz ayında sözleşmesi imzalanan Döner Kanat Stratejisinin bir parçası olan nihai mimariye katkıda bulunacak potansiyel sistemleri araştırıyor. Bu aşamada, tasarımın sergilenen modelde görüldüğü gibi tek ana rotorlu bir seçenek içerdiğini paylaşabiliriz” dedi.

Modelde beş kanatlı bir ana rotor ve tek motor düzenlemesi ile geleneksel dört kanatlı rotorlar ve kuyruk düzlemine sahip bir kuyruk bomu ortaya çıktı. Tandem rotorlu bir tasarım da araştırılmış ve önceki sunumlarda sergilenmişti ancak tek rotorlu çözüm tercih edildi. Orta gövdede, iniş kızakları ve çeneye monte elektro-optik sensör tareti ile modüler bir ortak faydalı yük alanı görülüyordu. Ön bölüm, bir gözetleme radarı da dahil olmak üzere görev ekipmanını barındırmalıdır, ancak hiçbir ayrıntı verilmemiştir ve hiçbir bölme görünmemektedir. Bir sonoboy fırlatma ve işleme, bir lojistik taşıma ve Leonardo’nun İngiltere Savunma Bakanlığı’nın izni olmadan detaylandıramadığı açıklanmayan bir modül olmak üzere üç faydalı yük modülü sergilendi.

“Seçilen mimari, denizcilik yeteneklerini keşfetmek için en uygun olanıdır. Hava aracı konsepti hızla olgunlaşıyor ve Teknoloji Göstericimizi bu on yılın ortasında uçurmak gibi iddialı hedeflerimiz var. İlk etapta denizcilik alanında UAS’nin uygulanabilirliğini kanıtlayan yüksek değerli sonuçlara odaklanmamızı sağlayan hesaplanmış bir risk yaklaşımı benimsediğimizden emin olmak için Leonardo’nun uzmanlığından yararlanıyoruz.”

Program faaliyetleri ve Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı ile işbirliği hakkında konuşan Clarke şunları söyledi: “Leonardo, Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı’nı da içeren tam entegre bir ekip yaklaşımı kullanıyor ve ‘sonuca dayalı’ bir proje yürütmek için çevik ilkeleri benimsiyor. Projenin sağlığına bağlı olarak ‘yön değiştirme ve çekilme’ yeteneği ön planda ve merkezdedir ve işlevler arası etkin çalışmayı mümkün kılar. Ekip, tamamı sonuçlara ulaşmaya odaklanmış sprint ekipleri aracılığıyla yürütülen bir ‘ürün birikimi’ kullanmaktadır. Bu da Leonardo’nun özgürce yenilik yapabilmesini, güçlü bir şekilde işbirliği yapabilmesini ve sistem için eksiksiz bir dijital ikiz tasarlamak üzere en yeni araçları benimsemesini sağlıyor.”

Leonardo, yukarıda bahsedilen tam dijital ikiz geliştirme ve eklemeli üretim teknikleri gibi yeni teknolojileri benimsiyor. “Yetenek, performans, maliyet, sürdürülebilirlik ve servis kolaylığı arasındaki dengeleri sağlamlaştırmak için dijital, simülasyon ve üretim alanlarında yeni teknolojileri benimsiyoruz. Bir dizi Sistem Konsepti İncelemesini tamamladık ve üst düzey görev kabiliyeti sağlamak için gereken otonom işlevsellik üzerinde önemli çalışmalar başlattık.”