Pentagon’un Yapay Zeka entegre edilmiş savaş sistemi kullanıma hazır

CJADC2 savaş konsepti, #Çin gibi teknoloji gelistiren rakiplere karşı üstünlük sağlamak ve onları geride bırakmak amacıyla yapay zeka odaklı birlikte çalışabilirliği vurguluyor

ABD Savunma Bakanlığı’nın (DOD) müttefikler ve ortaklarla tüm savaş alanlarında askeri birlikte çalışabilirliği ve yapay zeka (AI) entegrasyonunu geliştirmeye yönelik teknoloji odaklı bir planı olan Birleşik Müşterek Tüm Alan Komuta ve Kontrol (CJADC2) sistemi başlangıç seviyesinde kullanilmaya hazır.

C4ISRNET bu ay, Savunma Bakanlığı’nın, silahlı kuvvetlerin tüm kollarındaki sensörlerin birleşik bir ağa bağlanması yoluyla savaşta stratejik ve operasyonel hakimiyeti hedefleyen CJADC2’nin temel bir versiyonuna ulaştığını bildirdi. Duyuruyu ABD Savunma Bakan Yardımcısı Kathleen Hicks yaptı.

Savunma Bakanlığı’nın 2024 mali yılı bütçe planında, ordunun özellikle yabancı ortaklarla birlikte çalışma şeklini dönüştürmek üzere CJADC2 için 1,4 milyar ABD dolar ayrıldigi gorulmektedir.

Savunma Bakanlığı, Çin gibi teknoloji gelistiren rakiplerini alt etmek ve onlara karşı üstünlük sağlamak için kara, hava, deniz, uzay ve siber kuvvetleri dijital olarak birbirine bağlamayı amaçlamaktadır. Yapay zeka ve diğer örüntü tanıma programları kullanılarak savaş alanına ait bilgileri ne kadar hızlı toplayabilir, analiz edilebilir ve bu bilgiler kuvvetler arasinda yayılabilirse, hedefler o kadar hızlı belirlenebilir ve vurulabilir.

Savunma Bakanlığı’nın dijital ve yapay zeka şefi Craig Martell, amacın ağlara hükmedebilen ve çok çeşitli silahlarla çok sayıda yerden hedefleri bombardıman edebilen bilgi dolu bir güç yaratmak olduğunu söyledi.

CJAD2, eski Müşterek Tüm Alan Komuta ve Kontrol (JADC2) konseptinin bir evrimidir; ilk konsept, müttefikler ve ortaklarla birlikte çalışabilirlik unsurunu eklerken ikinci konseptin çerçevesi üzerine inşa edilmiştir.

Ocak 2022 tarihli bir ABD Kongre Araştırma Servisi (CRS) raporuna göre daha önce her ABD askeri birimi kendi taktik ağını geliştiriyordu ve bu ağlar birbirleriyle uyumsuzdu. Bu arada, Savunma Bakanlığı gelecekteki çatışmaların daha hızlı karar almayı gerektireceğini ve bunun da daha modern bir süreç gerektirdiğini fark etti.

CRS raporu, Savunma Bakanlığı’nın mevcut C2 mimarisinin, birlikte çalışabilirlik, gelişmiş yetenekler, yeni operasyon konseptleri ve koalisyonlarla birleşik harekat ve işbirliğine dayalı kuvvet planlamasına öncelik veren 2022 Ulusal Savunma Stratejisi’nin taleplerini karşılamakta yetersiz kaldığını belirtmektedir.

Haziran 2023’te National Defense için kaleme aldığı makalede Chris Sax, konseptin tam olarak uygulanabilmesi ve ABD’nin birden fazla sahada en yüksek etkinlikle faaliyet gösterebilmesi için ABD müttefiklerinin JACD2 ile ilgili söylemlere dâhil edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Jaspreet Gill Mayıs 2023 Breaking Defense makalesinde CJADC2’nin JADC2’nin uluslararası ortaklarla ve farklı askeri komutanlıklar arasında “birleşik” çabalara yeni bir vurgu ile yeniden markalaşması olduğunu belirtmektedir.

Gill, CJADC2’deki “birleşik” ifadesinin, sistemin yeteneklerinin en başından itibaren müttefikler ve ortaklarla birlikte çalışabilirligi saglayacak şekilde tasarlandığını ve sadece farklı ABD askeri kuvvetleri arasındaki “birliktelik” ile ilgili olmadığını vurguladığını belirtiyor.

Bryan Clark ve Dan Patt, Eylül 2023 tarihli Hudson Enstitüsü makalesinde CJACD2 konseptini daha da inceleyerek CJACD2’nin iki temel işlevi olduğunu belirtmektedir: müşterek komuta ve kontrol (C2) ve entegrasyon.

Yazarlar, ortak C2’nin planları formüle ettiğini ve yürüttüğünü, bu planların eş düşmanlara karşı, etki alanları arasında geniş çapta dağıtılmış birimleri düzenleyen yeni kavramlara giderek daha fazla bağlı olacağının altini ciziyorlar.

Barry Rosenberg, Aralık 2020 tarihli Breaking Defense makalesinde, CJACD2’nin etkinleştirici teknolojilerinin önde gelen iletişim, navigasyon ve tanımlama (CNI) sistemlerini; esnek, güvenli, yazılım tanımlı, tüm alan ağ terminallerini; veri füzyonu ve işleme teknolojilerini; gelişmiş dalga formlarini ve gelişmekte olan iletişim, yapay zeka ve ağ yeteneklerini içereceğini söylüyor.

Olası bir Tayvan çatışması, CJADC2’nin ABD’nin dezavantajlarını teknoloji merkezli bir yaklaşımla hafifletmek için nasıl işlevsel hale getirilebileceğine dair ilginç bir vaka çalışması sunmaktadır.

Aralık 2023 tarihli bir Defense News makalesinde Maximilian Bremer ve Kelly Grieco, Çin’in Tayvan’a olan yakınlığına kıyasla ABD’nin uzaklığının, Pasifik’teki üs seçeneklerinin kısıtlı olmasının ve ABD’den Tayvan’a olan uzun seyahat sürelerinin, olası bir Tayvan çatışmasında ABD ve müttefiklerinin aleyhine işlediğini belirtmektedir.

Bremer ve Grieco, bu sorunların yanı sıra ABD’nin ölçek ve karmaşıklıkla ilgili muazzam lojistik gereksinimlerine dikkat çekiyor. Bu lojistik sorunları ayrı ayrı ele almak yerine, ABD’nin zorlukları aynı anda ele alan bir yaklaşım geliştirmesini öneriyorlar.

Thane Clare, Ocak 2024 tarihli War on the Rocks makalesinde, ABD askeri lojistik sistemlerinin elektronik olarak birbirine bağlanması ve yönetici düzeyindeki içgörülerin bunlardan otomatik olarak çıkarılması halinde, komutanların ve lojistikçilerin önemli malzemelerin yerini ve mevcudiyetini daha iyi anlayacaklarından bahsetmektedir.

Clare, her seviyedeki lojistikçiler için gerçek zamanlı durumsal farkındalığın uzun süreli bir savaşta başarı için çok önemli olacağını vurgulamaktadır. Tayvan, olası bir Çin işgalinin ilk 90 gününde yenilgiye uğramaya en açık ülkedir ve bu nedenle Çin kuvvetlerini bu zaman dilimi içinde püskürtmek için bir ABD müdahalesi gerekecektir.

Clare, lojistik dışında CJADC2’nin füze savunması ve uzun menzilli saldırılar için de uygulanabilir olduğunu söylüyor. ABD ve müttefik sivil sensörlerin askeri atıcılarla entegre edilmesinin (örneğin bir Patriot füze bataryasına ticari bir havacılık radarı) ABD füze savunmasını eski yeteneklerin çok ötesinde geliştirebileceğini söylüyor. Bununla birlikte, sistemlerin teknik uyumluluğunun bir zorluk olacağını söylüyor.

Clare ayrıca CJADC2 çerçevesinde eski ve yeni teknolojilerin bir araya getirilmesinin insansız sistemlerin kullanımındaki zafiyetleri azaltabileceğine dikkat çekerek ABD’nin MQ-9 Reaper insansız hava aracını kontrol etmek için yüksek frekanslı radyo kullandığını ve böylece Çin ve Rusya’nın anti-uydu yeteneklerine karşı giderek daha savunmasız hale gelen uydulara olan ihtiyacı ortadan kaldırdığını belirtiyor.

Ancak CJADC2’nin bazı boşlukları var. Stew Magnuson, bu ay National Defense’de yayınlanan yazısında, ortak düzeyde, her bir ABD askeri kolunun hala kendi taktik ağ projesini sürdürdüğünü ve her bir hizmetteki çaba hatlarının netlik ve fizibilite açısından farklılık gösterdiğini belirtiyor.

Magnuson, CJADC2’nin uygulanmasındaki doktrinsel zorluklara dikkat çekerek, müşterek kuvvetler arasında bilgi paylaşımının daha önce üst kademelerde yapıldığını ve bunun da karar alma sürecini mümkün olan en alt seviyeye indirmeyi zorunlu kıldığını belirtiyor.

Ayrıca, müttefiklerin CJADC2’ye dahil edilmesinin yeni zorluklar getireceğini, çünkü diğer ordularda işleri yapmanın farklı yolları olduğunu belirtti.

Dahası Çin, ABD’nin JADC2 ve şimdi de CJADC2’sine yanıt olarak Çok Alanlı Hassas Savaş (MDPW) konseptini geliştirmiştir. Çin’in MDPW’si, ABD operasyonel sistemindeki zayıflıkları hızlı bir şekilde tespit etmek için yapay zeka ve büyük veriyi kullanmayı, ardından bu zayıflıklara hassas saldırılar düzenlemek için birden fazla alanda güçleri birleştirmeyi amaçlamaktadır.

One comment

  1. Ben Geçen gün amerika da çıkan bir savunma dergisin Abd nükler ve biyolojik sevaş karagahı artık Dünya daki insanların DNA ve Genetikleri çözüldü yakınbir gelecekte artık askerler klasik silahlar kullanmayacak diye yazıyordu

    Liked by 1 person

Leave a comment